Antalya’dan Alanya’ya doğru yolumuza devam ediyoruz. Aspendos sapağından 5,3 km sonra (Antalya’dan 53 km), Selge-Taşağıl-Beşkonak yön levhasını göreceksiniz. Bir doğa harikası olan Köprülü Kanyon’a sapaktan itibaren 43.5 km’lik bir yolla ulaşılıyor. Toros’lara doğru giden dar, virajlı ama asfalt yolun büyük bölümü çam ormanlarının yeşilliği içinde geçiyor. Doğanın Türkiye’nin bu bölgesine ne kadar cömert davrandığını düşünüyorsunuz. Çam kokusunu ciğerlerinize dolduruyorsunuz.Beşkonak’tan sonra dere kenarında restoranlar ve rafting tesisleri başlıyor. Bu salaş tesisler, Köprülü kanyon girişine kadar devam ediyor. Yöreyi ziyarete gelen turistlere ve rafting yapmak isteyenlere servis veren restoranlarda ızgara et, tavuk ve alabalık yenebilir. Alkollü ve alkolsüz içki servisi de yapılıyor. Yakınlarda bir de alabalık çiftliği var. Artık bir doğa harikası olan Köprülü Kanyon’un girişindesiniz. Köprüçay'ın yüzbinlerce yıl süren uğraşla oluşturduğu kanyonun girişinde bir Roma köprüsü var. Köprülü Kanyon'un simgesi durumuna gelen Oluk Köprü'nün üzerinden kamyonlar bile geçebiliyor. Kanyonu 27 metre yüksekten aşan ve kesme taştan bindirme tekniğiyle yapılan köprü M.S. 2. yüzyıla tarihleniyor. Bölgedeki diğer çaylar gibi yaz aylarında suyu temiz olan Köprüçay'a girilebiliyor. Su sıcaklığının 15 derecenin altında kaldığını ve yazın sıcak günlerinde böyle bir serinliğe ihtiyaç duyacağınızı unutmayın ve hazırlıklı olun. Çevrede Oluk Köprü'den başka bir köprü daha var. Piknik yapmak için doğal güzelliği ve suları ile ideal bir ortam sunan Büğrüm Köprü'ye, Oluk Köprü'yü geçtikten bir süre sonra sola dönerek ve 1 km yol alarak ulaşabilirsiniz.
19 Ekim 2009 Pazartesi
Parkurlarımızdan: Antalya, Köprülükanyon
Antalya’dan Alanya’ya doğru yolumuza devam ediyoruz. Aspendos sapağından 5,3 km sonra (Antalya’dan 53 km), Selge-Taşağıl-Beşkonak yön levhasını göreceksiniz. Bir doğa harikası olan Köprülü Kanyon’a sapaktan itibaren 43.5 km’lik bir yolla ulaşılıyor. Toros’lara doğru giden dar, virajlı ama asfalt yolun büyük bölümü çam ormanlarının yeşilliği içinde geçiyor. Doğanın Türkiye’nin bu bölgesine ne kadar cömert davrandığını düşünüyorsunuz. Çam kokusunu ciğerlerinize dolduruyorsunuz.Beşkonak’tan sonra dere kenarında restoranlar ve rafting tesisleri başlıyor. Bu salaş tesisler, Köprülü kanyon girişine kadar devam ediyor. Yöreyi ziyarete gelen turistlere ve rafting yapmak isteyenlere servis veren restoranlarda ızgara et, tavuk ve alabalık yenebilir. Alkollü ve alkolsüz içki servisi de yapılıyor. Yakınlarda bir de alabalık çiftliği var. Artık bir doğa harikası olan Köprülü Kanyon’un girişindesiniz. Köprüçay'ın yüzbinlerce yıl süren uğraşla oluşturduğu kanyonun girişinde bir Roma köprüsü var. Köprülü Kanyon'un simgesi durumuna gelen Oluk Köprü'nün üzerinden kamyonlar bile geçebiliyor. Kanyonu 27 metre yüksekten aşan ve kesme taştan bindirme tekniğiyle yapılan köprü M.S. 2. yüzyıla tarihleniyor. Bölgedeki diğer çaylar gibi yaz aylarında suyu temiz olan Köprüçay'a girilebiliyor. Su sıcaklığının 15 derecenin altında kaldığını ve yazın sıcak günlerinde böyle bir serinliğe ihtiyaç duyacağınızı unutmayın ve hazırlıklı olun. Çevrede Oluk Köprü'den başka bir köprü daha var. Piknik yapmak için doğal güzelliği ve suları ile ideal bir ortam sunan Büğrüm Köprü'ye, Oluk Köprü'yü geçtikten bir süre sonra sola dönerek ve 1 km yol alarak ulaşabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder