Yönetmen: Christopher Nolan
Senaryo: Christopher Nolan – Jonathan Nolan
Görüntü Yönetmeni: Wally Pfister
Müzik: David Julyan
Yapım: 2000, Amerika, 114 Dakika
Türü: Drama
Oyuncular:
Guy Pearce - Leonard Shelby
Carrie-Anne Moss - Natalie
Joe Pantoliano – Teddy
Mark Boone Junior – Burt
Stephen Tobolowsky – Sammy Jankis
Jorja Fox – Leonard’ın karısı
Harriet Sansom Harris – Mrs. Jankis
Leonard Shelby hafıza problemi olan eski bir sigorta müfettişidir. Hiçbir şeyi aklında 5 - 10 dakikadan fazla tutamamakta, bu yüzden de her gördüğü ve duyduğu şeyi bir yerlere yazmakta veya fotoğraflarını çekmektedir.
Hafızasını kaybetme nedeni ise bir süre önce karısını öldüren katilin, Leonard'ı da başından yaralamasıdır. Leonard bu esnaya kadar olan tüm olayları hatırlamakta; fakat bundan sonrasını hiç hatırlayamamaktadır. Karısının intikamını almak için katilin peşine düşer ancak konuştuğu hiç kimseye güvenememektedir. Çünkü aynı kişiyi bir kaç dakika sonra hatırlayamayacaktır bile. Tek güvendiği, çektiği fotoğraflar, yazdığı bilgiler ve hiç bir zaman unutamayacağı karısıdır. Acaba tüm bunlar Leonard'ın intikamını alması için yeterli olabilecek midir?
Memento, yönetmen Christopher Nolan'ın üstün anlatım yeteneğini diğer filmlerinde olduğu gibi bir kez daha ortaya koyuyor. Kardeşi Jonathan'ın kısa hikayesini senaryolaştıran yönetmen, zekice yazdığı senaryo ile size hikayeyi sonundan anlatmaya başlayıp başına kadar sürükleyici bir şekilde izlettiriyor. Guy Pearce başrolde çok iyi bir performans gösterirken, The Matrix filminin yıldızları Carrie-Anne Moss ve Joe Pantoliano da ona aynı tempoda eşlik ediyorlar.
Henüz filmin ilk dakikalarından itibaren bunun örneğini çok az gördüğünüz özel bir film olduğunu anlıyorsunuz. Filmin başlangıcında sonunu görüyorsunuz film biterken de başına yakın bir noktaya geliyorsunuz. Bazı filmlerde uygulanan bu olay filmdeki heyecanı azaltır diye düşünüyorsanız kesinlikle bu olmuyor. Geriye doğru giden anlatım tekniği ile kendinizi Leonard'ın yerine koyuyor ve adeta onunla özdeşleşiyorsunuz. Böylece onu daha iyi tanıyor ve hissettiği sırlarla dolu intikam duygusunu siz de birebir tadıyorsunuz. Bu yöntem, seyrederken içinizde şimdi ne olacak değil önceden ne olmuştu şeklinde bir merak uyandırıyor. Bu noktada film, izleyenin hafızasını da zorluyor. Olaylar geriye gittikçe bir önce gördüğünüz sahneyi hatırlamaya çalışıyor, aynı Leonard gibi olaylar ve karakterler arasında bağlantılar kurmaya çalışıyorsunuz. Leonard gibi siz de kime güveneceğinizi, kimin doğru kimin yalan söylediğini bilmiyorsunuz.
Şunu söylemek gerekir ki Memento herkese göre bir film olmayabilir. İzleme esnasında ve sonrasında sıkı şekilde düşünmek için kendinizi zorlamaya hazırlıklı olun. Bu filmde her şey bir anlam ifade ediyor. Film hakkında gereğinden fazla bilgi veren yazılar okumadan veya dinlemeden seyrederseniz, ilk izleyişinizde tüm olayları eksiksiz olarak kavramanız neredeyse imkansız. Ancak bir bulmaca gibi düşünerek parçaları birleştirince, karşınıza inanılmaz hatta korkutucu bir zekanın ürünü olan senaryo çıkacak.
Kurgusundan müziğine kadar filmdeki her şey sinema çıkışında kendinize bir çok soru sormanıza yol açacak. Fotoğraflar, yazılar ya da sizin hafızanız, hangisi daha inandırıcı?. Uzun zamandır görülmeyen derecede orjinal senaryosu, özüne son derece uygun anlatım tekniği ve kurgusuyla Memento, sıradışı filmlerden hoşlananların kaçırmaması gereken bir yapım. Bizce yıllar geçtikçe film değerini daha da arttıracak ve sinema tarihinin unutulmaz filmleri arasında her zaman hatırlanacak.
Ayrıntısı için: www.otnemem.com
Kaynak: www.sinematik.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder