MASUMİYET AYNI ZAMANDA KÖTÜ OLABİLİR Mİ ?
3 Aralık 2009 Perşembe
Kitap Tanıtımı - "Sineklerin Tanrısı" - William Golding
MASUMİYET AYNI ZAMANDA KÖTÜ OLABİLİR Mİ ?
Bu kez elimize insanların, özellikle de çoğu kez saf ve masum olarak gördüğümüz çocukların kötü olup olamayacaklarını sorgulayan, iyiliğin ve kötülüğün kaynağını çağdaş toplum örgütlenmesinde ve ilişkilerinde arayan "usta işi" bir kitapla karşınızdayız: Yaşamının büyük bir kısmını eğitim yöneticisi olarak geçiren ve bu süre içinde çocukları titizlikle izleme fırsatını yakalayan Willam Golding'in, sinemaya iki kez uyarlanmış "Sineklerin Tanrısı" isimli kitabı.
1954 yılında yazılan "Sineklerin Tanrısı", ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, aslında küçükler için yazılmış bir öykü. Bilindiği gibi, "ıssız ada" olgusu ya da metaforu hepimizi, özellikle de çocukları kolaylıkla etkileyebilen bir güce sahip. Aynen Robenson'un Sahip'i ile Cuma'sının paylaştığı ıssız adası ile Ballantyne'ın Mercan Adası ya da günümüzün ünlü Lost dizisindeki "gözden çıkarılan", "unutulan" adası gibi...
Hepimizin, bir gün yolumuz o adalara düşse beraberimizde hangi üç "şey"i götüreceğimizi düşündüğümüz bu "ıssız ada"lar insanları o kadar etkiliyor ki; reklam dünyasının yaratıcı yeteneği ve ailemizden biri gibi hissettiğimiz sevgili Beyaz'ın oyun gücü marifetiyle bu ıssız, masum adalar bugün finans dünyasının, petrol şirketlerinin, akaryakıt istasyonlarının, traktörlerin vb. istilası ile karşı karşıya... Her şeyi "meta"ya dönüştüren bir sistem içinde tüm düşlerin, bu düşleri süsleyen ortak değerlerin böylesine saldırıya uğraması, ruhlarının zedelenmesi, örselenmesi artık kanıksamaya başladığımız rutin, günlük işlerden oldu.
Ama, bazen böylesine hoyrat ellerde hırpalanan bu olgular ya da metaforlar öylesine karşıt amaçlarla kullanılıp, insan ve toplum hallerinin irdelenmesi, kötülüğün ve vahşiliğin kaynaklarının ortaya konulması için kullanılabilir ki; karşınıza "Sineklerin Tanrısı" romanında olduğu gibi, okuyanı ya da seyredeni sersemleten sonuçlara götürebilir.
Evet, "Sineklerin Tanrısı" romanının ıssız bir adaya düşen çocukların öykülerini anlatan bir çocuk kitabı olduğunu söylemiştik. Bu nedenle de, ıssız bir adaya düşen üç gencin öyküsünü anlatan R.M. Ballantyne'ın "Mercan Adası"nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, "Sineklerin Tanrısı"nın başlıca iki kişisine "Mercan Adası"ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. "Mercan Adası"nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu'nda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. 1983 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Golding'in "Sineklerin Tanrısı"nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ve on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne'ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir...
"Sineklerin Tanrısı"nda gördüğümüz ıssız ada da yeryüzünün cennetlerinden biridir. Çocuklar da bu adanın, okudukları "Mercan Adası"na çok benzediğini söylerler. Ne var ki, başlangıçta bunu hiç sezinlemediğimiz halde, atom çağının çocukları, bu güzelim adayı her açıdan bir cehenneme çevireceklerdir.
Bu romanı, işletme yönetiminde görev alan, yöneten ya da yönetilen, takım çalışması yapan ya da yapmak isteyen, insanların ve grupların "neden"leri ile ilgilenen herkesin okumasını ya da aşağıda belirttiğimiz filmlerini izlemelerini öneriyoruz.
Sineklerin Tanrısı, William Godling,
İngilizce aslından çeviren: Mina Urgan,
T.İş Bankası Yayınları, Modern Klasikler Dizisi, 16.Baskı, Ekim 2009, İstanbul
Yazarı Hakkında
1911 yılında Cornwall'da doğdu. Oyuncu, öğretim görevlisi, denizci, müzisyen ve son olarak okul müdürü sıfatlarıyla çalıştı. 1934'te "Şiirler" adlı ilk kitabını yayımladı. 1940 yılında Kraliyet donanmasında görev aldı. 1954'te ilk romanı "Sineklerin Tanrısı"nı yayımladı. Bu romanın yakaladığı yazınsal ve ticari başarının ardından 1961 yılında öğretmenliği bıraktı ve kendini tamamen yazmaya adadı. "Kule" ve "Çatal Dil" de dahil olmak üzere toplam on iki roman yazdı. "Sineklerin Tanrısı" 1963 yılında Peter Brook tarafından filme alındı. 1983 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görülen Golding 1993 yazında hayata gözlerini yumdu.
Filmler
1) "Lord of the Flies", Peter Brook, 1963
2) "Lord of the Flies", Harry Hook, 1990
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder