19 Ağustos 2009 Çarşamba

Tiyatroya Rağmen Yaratıcı Drama 3 - Prof. Dr. İnci SAN, ÇDD Onursal Başkanı


IV. Türkiye’de Tiyatro Pedagojisi Var mı?

Tiyatro pedagogunun yetiştirileceği özel eğitim-öğretim programlarının alan bilgisi, genel kültür bilgileri ve uygulama bilgilerini kapsaması gerektiği açıktır.

Yaratıcı drama da başlı başına bir disiplin olup hem kavramsal hem uygulama bilgilerini içerdiğine göre, tiyatro pedagojisi alanı için öğrenim programları olarak, yaratıcı drama programlarının ileri aşamalarının örnek verilmesi mümkündür. Bu durumda, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesindeki “Yaratıcı Drama” Tezsiz ve Tezli yüksek lisans programları ile aynı üniversitenin Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümünün “Çocuk Tiyatrosu, Oyun ve Drama” başlıklı tezli yüksek lisans programı ve her ikisine de eklenmesinde yarar sağlayacak olan doktora düzeyi çalışmaları, şimdi ve ilerisi için uygun programlardır (Bkz.: 6. Ulusal Drama Semineri Yayını, özellikle s. 105-142).

Eğitim Bilimleri Fakültesinin programına daha çok tiyatro bilimi, tiyatro türleri, sahne ve sahne arkası tiyatro süreçleri ve oyunculuk derslerinin koyulması; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesindeki programa da daha çok eğitimbilim ve genel kültür dersleri (sanat tarihi, sanat felsefesi, sanat pedagojisi, sanat psikolojisi, sanat sosyolojisi, estetik vb.) koyulması; hatta her iki programda seçmeli olarak işletme hukuku, halkla ilişkiler, toplumbilim, sosyal psikoloji vb. tiyatro yönetimiyle ve insan ilişkileriyle ilgili derslerin yer alması öngörülebilmelidir.

İki programın da içinde yer aldıkları fakülte açısından, birinin daha çok eğitime, diğerinin de daha çok tiyatro alanına eğilimli olmaları ise doğaları gereğidir.

Çağdaş Drama Derneği’nin Yaratıcı Drama Liderliği programı, son biçimiyle 420 saatlik bir sürede ve altı aşamada verilmektedir. Eğitim Bilimleri Fakültesinin yüksek lisans programı konseptinde oluşan program kuşkusuz daha uzun süreli olması açısından dikkat çekicidir. Oluşum Drama Stüdyo ve Atölyesinin programı iki yıllık süre için oldukça zengin içeriklidir. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin yüksek lisans programının temel hedefinin “okulda ya da okul dışında oyun ve tiyatro ilişkileri yürütebilecek, teknikleri kullanabilecek, oyunun ve tiyatronun olanaklarını kullanabilecek… liderler yetiştirmek” olduğu belirtilmektedir. Okul tiyatrosunun belirli bir düzeyin üzerine çıkartılabilmesi ve çocuk tiyatrosu için çocuk oyunu üretebilecek, okulla eşgüdümlü olarak oyun yönetilmesi üzerinde çalışabilecek elemanlar yetiştirme amacı da vurgulanmaktadır. Tiyatro pedagojisi ile ilintili bu doğrultulardaki çalışmalar bu alanın ülkemizde artık tanınacağına ilişkin bir kanıttır (6. Ulusal Drama Semineri Yayını, s. 128’de Dr. Kadir Çevik’in düşünceleri).

Tiyatro pedagogu nasıl yetişmelidir? sorusuna yanıtlar, sözü geçen 6. Ulusal Drama Semineri-Drama Liderliği” başlıklı yayından, en azından ülkemizdeki düzeyi ki bu düzey epeyce gelişmiş bir düzeydir, öğrenmek açısından salık verilir (İstanbul’daki kimi tiyatro çalışmalarında bu alanın işin içine girip girmediğini tam olarak saptayamadım.).

Bilgisel açıdan ve asıl, çalışma alanı (istihdam alanı) olarak tiyatro pedagojisinin geliştirilmesi ise her halde önümüzdeki yıllarda gerçekleşecektir. Özellikle yaratıcı drama ile tiyatro’nun arasında kurulacak sağlam ve bilgiye dayalı bağ ile tiyatronun da başka niteliklere kavuşabileceği ve yazımızın başındaki özellikler listesinde yer alan kimi ayrımların en azından bu denli keskin olmayacağını, diğer ülkelerdeki çocuk tiyatrosu ve tiyatro alanındaki çalışmalara da bakarak, öngörmek güç değildir.

V. Sonuç

Türkiye’de yaratıcı drama alanında şu anda yapılanlara bakarak nelerin gerçekleştiğini saptayalım:

Yaratıcı drama yoluyla katılımcıları oynamaya teşvik etmek ve onların kendi içlerindeki oyuncuyu keşfetmelerini sağlamak;

Katılımcının giderek bu oyunlar içinde kendine ilişkin yeni, yaratıcı yeti ve yetenekler bulmasına yardımcı olmak (rol oynama, resim yapma, metin yazma, renklerle, maskelerle uğraşma ve imgeler yaratma, vb. gibi);

Öğretmen gruplarının, çocuk ve gençlere ulaşmaları ve iletişim kurmalarında daha yeterli olma, onların yeni bilgileri edinme, iyi bir Türkçenin yazılması ve söylenmesi kazanımlarını edinmelerinde onlara kılavuzluk yapabilme;

Onlar gibi oynayan, koşan, düşünüp tartışan bir kişi olarak öğretmenin öğrenciye yabancılaşmasını ortadan kaldırma;

İnsanların kendilerini gerçekleştirme, kimi fantezilerini işe koşma, mutlu ve hoşnut olmalarına yol açma, kısmen de yaşantılarından estetik bir haz alabilmelerini sağlama;

Bu arada eğitim-öğretimde bir yöntem olarak kullanılmasını sağlama.

Tüm bunlar oyun’un gizil gücü ile ilişkilidir kuşkusuz. Kuramsal boyutta yapılanları, katılımcılar açısından şöyle özetlemek olanaklıdır: Katılınan grup yaşantılarının ve deneyimlerin, edinilen bilgilerin, belli okumalara da dayandırılarak, deneme yazısı, proje ya da tez olarak, belli sınırlar içinde geliştirilmesi.

Şimdi artık, farkında olunan yaratıcı dramanın gizil gücünün, daha bilimsel olarak nerelerde ve hangi yeni bilgilerle katıştırılarak nasıl kullanılacağının araştırılması, denenmesi, yerleştirilmesi gibi daha ileri düzlemlere taşınması gerekliliği söz konusudur.

İşe eğitim-öğretim alanı ile birlikte ele alınacak tiyatro pedagojisi, müze pedagojisi ve özellikle çocuk tiyatrosu bağlamlarında başlamakta, ülkemiz eğitim sistemi açısından büyük yararlar vardır. Kuşkusuz yaratıcı drama alanı önümüzde çok yeni ufuklar açmıştır. Bunlardan yararlanmamız gerekmektedir. Bu bağlamda akla ilk gelen birkaç öneri şunlar olabilir:

Somut Öneriler

Yaratıcı Drama Araştırma Uygulama Merkezi açılmalıdır.

Tezsiz ve Tezli Yaratıcı Drama Yüksek Lisans Programı “Tiyatro/Yaratıcı Drama Eğitimbilimi” adını alarak

a) Çocuk tiyatrosu ile ilgili tiyatro pedagogu

b) Genelde tiyatro ile ilgili tiyatro pedagogu yetiştirmelidir.

Böyle bir program, hatta bir Anabilim Dalı, en çok Eğitim Bilimleri Enstitüsüne ya da Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne yaraşır. Böyle bir araştırma ve uygulama alanı, tiyatro bilimine ve tiyatro alanına da büyük katkı sağlar. Dramaturgluk yanında tiyatro pedagogları da istihdam edilmeye başlanır. (Diplomalı işsizler sorununa da bir ölçüde çözüm getirilmiş olur).

Tiyatrolarda tiyatro pedagojisi bölümleri açılmalıdır.

Kaynakça

Aslan, N. (editör) (2004). Drama Liderliği, Türkiye 6. Drama Liderleri Buluşması ve Ulusal Drama Semineri, Oluşum Yayınları No: 8, Ankara

Başaran, İ. E. (1996): Eğitime Giriş, Ankara

Hendricks, M. (2004). “Von der Supervision zur Sozialen Kulturarbeit – Theater pädagogik in Theorie und Ausbildung” in: Korrespondenzen, Tiyatro Pedagojisi Dergisi, Heft 45, s. 37-39 Hannover

Jerofke, B. (2004). “Theater pädagogik am Theater als Schnittstelle zwischen Theater und Schule”in: Korrespondenzen, Heft 45, s.15-16 Hannover

Schneider, W. (2005). Çocuklar İçin Tiyatro, Çeviren: Ayşe Selen, Mitos-Boyut Yayınları, İstanbul, 192 s. + 16 s. Fotoğraflar

Simhandl, P. (1986). “Theaterpädagogik” in: Theaterlexikon, Rowohltsenzyklopädie, Reinbek bei Hamburg, s. 948-950

Walter, M. (2004). “Der Kampf kommunikativer Künstler um künstlerische Anerkennung” in: Korrespondenzen, Heft 45, s. 6-7 Hannover

Not: Korrespondenzen Dergisi’nin Editörü Florian Vassen’in e-posta adresi:vassen@fbls.uni-hannover.de

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder